25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, tüm dünyada kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi, toplumsal farkındalık oluşturulması ve kadınların güçlendirilmesi amacıyla önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler tarafından 1999 yılında resmi olarak ilan edilen bu özel gün, köklerini 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlük rejimine karşı mücadele eden ve acımasızca katledilen Mirabal Kardeşler’den alıyor. Bugün ise tüm dünyada milyonlarca kadın, kurum, sivil toplum kuruluşu ve aktivist, kadınlara yönelik her türlü şiddetin son bulması için ortak bir ses yükseltiyor.
Şiddet Verileri Korkutucu Boyutta
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde her üç kadından biri hayatında en az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Kadın cinayetleri, aile içi şiddet, psikolojik taciz, ekonomik baskı ve dijital zorbalık her geçen yıl farklı boyutlar kazanarak artmaya devam ediyor. Uzmanlar, şiddetin sadece fiziksel bir saldırıdan ibaret olmadığını; kadınların ekonomik özgürlüğünün kısıtlanması, sosyal hayattan izole edilmesi ve ruhsal baskı altına alınmasının da şiddetin görünmeyen fakat en yıkıcı yüzü olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de Çalışmalar ve Farkındalık Etkinlikleri
Türkiye’de 25 Kasım kapsamında belediyelerden üniversitelere, barolardan kadın derneklerine kadar birçok kurum farkındalık etkinlikleri düzenliyor. Paneller, yürüyüşler, eğitim programları ve sosyal medya kampanyaları ile kadınların yaşam hakkına dikkat çekilirken; kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hukuki, sosyal ve toplumsal mekanizmaların güçlendirilmesi gerektiği mesajı veriliyor. Kadın örgütleri özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin önemine vurgu yaparak, şiddetle mücadelede bütüncül politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.
“Asla Yalnız Değilsin” Mesajı Öne Çıkıyor
Kadın hakları savunucuları, şiddete maruz kalan kadınların yalnız olmadığını, hukuki ve psikolojik destek alabilecekleri pek çok mekanizma bulunduğunu hatırlatıyor. ALO 183 Sosyal Destek Hattı, ŞÖNİM (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri), kadın sığınma evleri ve baroların adli yardım birimleri şiddet mağdurlarına önemli destek sağlıyor. Uzmanlar, şiddetin döngüsünü kırmanın en etkili yolunun eğitim, farkındalık ve güçlü sosyal dayanışma olduğunu belirtiyor.
Dünyanın Dört Bir Yanında Ortak Ses
Birleşmiş Milletler’in “Dünyayı Turuncuya Boya” temasıyla yürüttüğü küresel kampanya çerçevesinde; önemli yapılar turuncu ışıkla aydınlatılıyor, protesto yürüyüşleri düzenleniyor ve kadın haklarına dikkat çekmek için binlerce etkinlik gerçekleştiriliyor. Turuncu, umut ve aydınlığı simgeleyerek şiddetsiz bir dünya idealini temsil ediyor.
Şiddetsiz Bir Dünya Mümkün
25 Kasım, yalnızca bir anma günü değil; toplumların, hükümetlerin ve bireylerin sorumluluklarını yeniden hatırladığı bir mücadele günüdür. Uzmanlar, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesinin ancak toplumsal cinsiyet eşitliğini benimseyen politikalar, güçlü hukuk mekanizmaları ve toplumsal bilinçle mümkün olacağını belirtiyor.
Kadına yönelik şiddetin her türlüsünün son bulduğu, eşitlik ve adaletin hakim olduğu bir dünya umuduyla…